Anne adaylarının korkulu rüyası olan doğum ağrılarının şiddetini azaltabilmek için senelerdir çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Son 20-25 yıldır yaygın olarak kullanılan ve %70-80 oranında tercih edilen “epidural anestezi” bu ağrıyı gidermede en başarılı yöntem olmuştur. ABD’de yapılan çalışmalarda yılda 1500 doğuma erişen hastanelerde epidural anestezinin %80-90 oranında kullanılmaya başlandığı gözlenmekte, daha az doğum gerçekleşen küçük hastanelerde söz konusu oranın daha düşük olması ise bu konuda uzmanlaşmış personelin yeterli olmamasına bağlanmaktadır.

Doğum Ağrısı Nedir? Düzenli uterus (rahim) kasılmaları ve serviksin (rahim ağzı) progresif olarak açılması doğumun 1. evresindeki ağrıların nedenidir. 2. evrede ise bunlara vagina, vulval ve perine bölgesinin gerilmesi eklenir, ağrının şiddeti giderek artar ve aşağılara iner. Kadınların çoğu bu ağrıyı “feci, dehşet vs.” kelimeleri ile tanımlarken kimisi orta derecede bir rahatsızlık hisseder. Anne yaşının küçük olması, oxitosin (suni sancı) kullanılması, annenin mensturasyon dönemlerinde bel ve kasık ağrısı çekmesi, anne ve/veya bebek kilosundaki fazlalıklar yada ilk doğum olması ağrıyı artıran başlıca faktörlerdir.

Ağrıyı Azaltmanın Yolları

  • Gebelik süresince yapılan egzersizler ve nefes alıp verme teknikleri
  • Dikkatin başka noktalara odaklanması için geliştirilen teknikler
  • Doğum sırasında kalçadan veya damardan ilaç uygulanması
  • Azotprotoksit + oksijen gazı uygulanması
  • Epidural anestezi (Anestezi: Ağrı hissinin azaltılması veya ortadan kaldırılması)

Epidural Anestezi Nedir? Yukarıdaki yöntemlerden en etkili ve rahat olanıdır. Uyanık ve konforlu bir doğum sağlanması böylece annenin bebeği ile daha çok ilgilenmesi nedeniyle en sık kullanılan yöntemdir. Yine annenin rahat olması sayesinde babada korkmadan doğum sırasında anneye eşlik edebilir. Uterus ile doğum kanalından çıkan ve ağrı duyularını taşıyan sinirlerin yolu epidural bölgede sırtın alt kısmındadır. Bu bölgeye uygulanacak lokal anestezik bu sinirlerin duyuların iletimini geçici olarak engeller. Diğer bir ifadeyle epidural bölgeye ilaç verilerek ağrı azaltılır veya ortadan kaldırılır.

Epidural Anestezi Ne Zaman ve Nasıl Uygulanır? Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji ve Amerikan Anesteziyoloji Derneklerinin yayınladıkları ortak düşüncelerinde “Annenin istemi ağrısının giderilmesi için yeterli” denmektedir.

Epidural aneljezisinin uygulanamayacağı durumlar oldukça nadirdir.

  • Annenin kanama pıhtılaşma sisteminde bir bozukluk olması
  • Annenin tedavi edilmemiş ateşli hastalığı bulunması
  • Epidural kateterin takılacağı bölgede enfeksiyon saptanması

Epidural anestezi uygulanmasına rahim ağzının belli bir açıklığa (3 cm) kavuşmasından sonra başlanır. Zaten spontan ağrısı bulunan bir annenin daha önce ağrının giderilmesini talep etmesi nadirdir. Yine de aktif doğumun başladığı düşünülüyorsa, annenin istemesi epidural anesteziye başlamak için yeterli nedendir.

İşlem sırasında anestezi doktorunuzun yardımınıza ihtiyacı vardır. Uterus kasılmaları, yani ağrınız başladığında bildirirseniz, doktorunuz rahatlamanızı bekleyecek daha sonra işleme devam edecektir.

Bu işlem için önce beliniz antiseptik bir solüsyonla silinir. Küçük bir bölge lokal anestezikle uyuşturulduktan sonra özel iğnesi epidural bölgeye girilir iğne içinden bir kateter epidural bölgeye iletilir, kateter bölgede bırakılarak iğne çıkarılır. Kateter yumuşak, esnek ve çapı 1 mm’den daha ince steril bir borucuktur. Çok kısa süren bu işlem kesinlikle ağrılı değildir. Anne adayları bunu “bir anlık hafif bir elektriklenme” şeklinde tanımlarlar bu da rahatsız edici olmayan bir duygudur. Kateter bir kez yerleştirildikten sonra olmayan bir duygudur. Kateter bir kez yerleştirildikten sonra gerektikçe buradan ilaç verilerek karın ve kasıklardaki ağrı engellenir, hatta müdahale veya sezaryen söz konusu olduğundan tam olarak uyuşturularak anestezi sağlanır.

Epidural anestezi ilacın ilk verilişinden 15-30 dakikalık bir süre sonra gerçekleşir. Bundan sonra ağrı hissi kaybolur fakat basınç duygusu özellikle bebeğin doğumu sırasında hissedilir. Bu duygu size yol gösterecektir. Bebeğin doğum kanalından geçişini sağlayan güç uterusun kasılmaları ve annenin bebeği itişidir. Ağrı duyusu kaybolsa bile doktorunuzla iletişim içinde güçlü ve uyumlu ıkınmalarla bebeğinize yardımcı olarak doğumu kolaylaştırabilirsiniz.

Epidural Anestezinin İstenmeyen Etkileri Nelerdir? Son otuz yılda pek çok araştırmaya konu olan epidural anestezi hakkında inanılmayacak kadar çok bilimsel doküman elde edilebilir. Bu araştırmaların sonucunda açığa çıkan genel kanı usta ellerde yapıldığında ciddi bir yan etki ortaya çıkma olasılığı yok denecek kadar azdır.

Bazı hastalarda tansiyon düşmesi, bulantı, kaşıntı ve nadiren baş ağrısı görülebilir. Bunların tümü kolaylıkla giderilebilecek yan etkilerdir.

Son araştırmalar epidural uygulamaların kesinlikle bel ağrısına yol açmadığını göstermiştir. Her gebelik sırasında veya doğum sonrasında açığa çıkabilecek olan bel ağrılarına epiduralin hiçbir katkısı yoktur.

Nadir de olsa epidural blok yetersiz kalabilmekte ve tekrarlanması gerekmektedir. Dünya çapındaki araştırma sonuçları bu duruma %1-%5 oranında rastlandığını ortaya koymaktadır.

Ağrı nasıl her insanda değişik tepkiye neden oluyorsa, epiduralden verilen ilaca cevap da değişebilmektedir. “Mobil epidural” ve “Walking epidural” (yürüyen epidural) olarak tanımlanan teknikte düşük doz lokal anestezik ilaç kullanılarak annenin hareketine, yürümesine olanak tanınmaktadır. Annenin isteği doğrultusunda ilaç dozu artırılarak “standart epidural” tekniğe dönülebilir, bu durumda bacaklar uyuşacaktır. İlaç kesildikten bir süre sonra uyuşukluk geçecek ve annenin yürümesine izin verilecektir.

Ciddi yan etkiler her cerrahi müdahale için geçerli olan enfeksiyon, kanama görülürse söz konusudur. Bunlarda tıp literatüründe sınırlı sayıdadır.

Epidural Anestezinin Faydaları

  • Annenin endişeleri ve doğum ağrıları nedeniyle vücudunda salınan stres hormonlarının anne, bebek ve doğumun seyri üzerine negatif etkileri olduğu saptanmıştır. Anne ve çevresine sağlanan huzurlu ve güvenli ortam ile bu etkiler ortadan kalkacaktır. Yıpranmış ve daha az yorulmuş bir anne doğumun hemen ardından bebeği ile ilgilenebilecektir.
  • Annenin doktoru ile kooperasyonu daha iyi olacak, düzenli ve sistemli ıkınması sağlanacaktır.
  • Epizyotomi ve/veya forseps, vakum için yeterli anestezi mevcuttur.
  • Kalça veya damardan yapılan ilaçların bebeğin solunumu baskılayıcı etkilerinden kaçınılmış olacaktır. Epiduralden verilen ilaçların bebeğe hiçbir zararlı etkisi yoktur.
  • Herhangi bir nedenle sezaryen kararı verilirse ilaç dozu artırılarak rahatlıkla operasyona başlanabilecektir. Yapılan çalışmalarda epidural sezaryenle doğan bebeklerde genel anestezi alanlara göre daha az solunum sıkıntısı saptandığı bildirilmiştir.

Epidural Anestezi ile Sezaryen Ağrısız doğum amacıyla epidural kateter yerleştirilen ve takip edilen annenin her hangi bir nedenle sezaryene alınması gerekirse ek bir ilaç dozunun kateterden verilmesi ile anestezi sağlanarak ameliyatın gerçekleştirilebileceğini daha önce vurgulamıştık. Önceden planlanmış sezaryen operasyonlarında da genel tekniklerinin kullanılması tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Amerika ve İngiltere’de %80, %90 oranında epidural anestezinin tercih edildiği, sadece çok acil sezaryenlerde genel anestezi kullanıldığı bilinmektedir. Fransa’da %53 olan epidural anestezi oranı düşük bulunmakta genel anestezinin anne ve bebek üzerindeki olumsuz etkilerinden kaçınmak amacıyla sezaryen operasyonlarında epidural olumsuz etkilerinden kaçınmak amacıyla sezaryen operasyonlarında epidural anestezi kullanımın artırılması gerektiğine dikkat çekmektedir.

Daha önce de değindiğimiz gibi uyanık, sersemlememiş ve henüz hiç ağrısı olmayan bir annenin bebeği ile kuracağı ilk iletişim hem anne hem bebek hem de baba için son derece keyifli olacak, anne sütünün erken gelmesi için ilk uyarı verilmiş olacaktır.

Size aktarmaya çalıştığımız bu bilgilere karşın en doğru ve doyurucu cevapları anestezi doktorunuzla yapacağınız bir görüşmede bulabilirsiniz. Doğum öncesinde doktorunuzu tanımanız, izlenecek yol ve yapılacak işlemle birlikte karar vermeniz, aklınıza takılan önemli veya önemsiz her sorunun cevabını bulması doğum sırasında gereksiniminiz olacak güven duygusunu kazanmanızı sağlayacaktır.

Tüm bunlardan sonra bebeğinizin ilk ağlayışını gülümseyerek izleyebilmeniz için artık engeliniz kalmamıştır.