Bağışıklık sistemi ile ilgili problemler, desidializasyon problemleri, genetik problemler rahime ait problemler genellikle altta yatan sebeplerdir ve hekim tarafından araştırılmalıdır.

Bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir. Son yıllarda immünoloji (bağışıklık bilimi) alanındaki gelişmelerle birlikte yapılan araştırmalar, nedeni izah edilemeyen düşüklerin yüzde 60’ının bağışıklık sistemindeki bozukluklara bağlı olabileceğini ve bunların birçoğunun yeni tedavi yöntemleri ile önlenebileceğini gösteriyor. Endometriozis hastalığı, travma ve stres de düşüğe neden olabilir.

Normal karyotipte abort materyali olan Tekrarlayan Düşüklerde daha kötü bir prognoz var iken anormal karyotipe bağlı TD’lerde sonraki gebelikler daha iyi sonuçlanmaktadır. Geçen haftalarda sebebi tespit edilememiş patolojilerde Tekrarlayan Düşüklerde tekrarlanma şansı yüksektir.

Yaşlı hasta grubunda (40-44)’de sebebi tespit edilememiş ve altta yatan bir patoloji yoksa gidişat daha iyi olmaktadır.

Sonuç olarak: tekrarlayan düşükler de tekrar bir gebelik elde etmeden iyi araştırma yapılmalıdır, düşük materyalinden genetik inceleme fırsatı kaçırılmamalıdır. Patolojik incelemenin bir önemi yoktur.

Tekrarlayan Düşüklerde pıhtılaşma (Trombofili)’nin Rolü Tekrarlayan düşüklerde pıhtılaşma sıklıkla görülmektedir ve daha çok genetik faktörlerle bağlıdırlar. Bu genler; anne ve babada olan genlere bağlı olarak: heterozigot taşıyıcı ve homozigot mutant olarak sınıflandırılırlar. Homozigot normal olanlarda bu gene bağlı trombofili hastalığı görülmez iken homozigot mutant olanlar: trombofili hastalığına sahiptirler. Hastalığın bulguları genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Heterozigot taşıyıcı olan genlerde; baskın (dominant) gen mutant ise hastalık ortaya çıkarken, resesif ise görülmemektedir. Trombofili testlerinde bazı genler normal iken diğerlerinde hastalık görülebilmektedir. Bir günde bile trombofilinin varlığının tespit edilmesi halinde hastalık var kabul edilir ve tedavi edilmelidir. Tedavinin uygun bir şekilde yapılmaması tekrarlayan düşüklerde yetersiz tedaviden dolayı hastalığın tekrarlanmasına neden olabilir. Tekrarlayan düşüklerde bile sonraki gebeliklerde de aynı tedavi uygulanmalıdır, her tedavi o gebelik döneminde başarı sağlar. Trombofili sebep olan genler; embriyonun rahime yerleşmesi sırasında embriyoyu destekleyecek olan kılcal damarların pıhtı ile kapanmasına neden olurlar ve embriyo rahim duvarına tutunamaz. Daha ilerleyen dönemlerde ise tutunma gerçekleşirken embriyo’ya giden damarlar tıkanarak embriyonun gelişimini engellerler, fetüs haline geldikten sonra çeşitli anomaliler ve ani fetüs ölümleri meydana gelebilir.

Bu risklerden dolayı bu hastalığın tedavisi gebelik boyunca sürdürülmelidir.