Sıkça Sorulan Sorular

Aşılama yöntemi her infertil çift için uygun bir yöntem değildir. Aşılama; erkeğin sperm üretme becerisi düşük olduğunda ya da spermlerin rahim ağzını geçemediği veya kadının bağışıklık sisteminin spermleri öldürdüğü durumlarda uygulanır. Kadın tüplerinden birinin açık olması gerekir .

Normal gebelik sonrası doğan bir bebekle tüp bebek tedavisi sonrası doğan bir bebek arasında sağlık açısından bir fark yoktur.

Yapılmış olan hiçbir araştırmada yumurtaların uyarılmasını sağlayan ilaçlar ile yumurtalık kanseri arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır. Ailesinde yumurtalık kanseri olan kadınlarda riskin daha fazla olduğu; gebelik, emzirme ve doğum kontrol hapı kullanımının riski azalttığı bilinmektedir.

Preimplantasyon genetik tanı embriyolardan bir veya iki hücre alınması ve bu hücrelerde özel genetik analizler uygulanarak seçilen genetik olarak sağlıklı embryoların ana rahmine transfer edilmesi işlemidir .

İyi kalitedeki embriyo, genetik olarak normal embriyo olabilme şansını arttırır. Ancak kesin kriter değildir. Embriyo dışında, rahim ile ilgili ve bugün birçoğunu net olarak bilemediğimiz faktörlerden olabilir.

Mikroenjeksiyon ve tüp bebek yöntemlerinde çiftler üzerinde uygulananlar aynıdır, aralarındaki tek fark yumurtanın döllenme şeklindedir. Tüp bebek uygulamasında kadından alınan yumurtaların çevresine bir miktar sperm bırakılır ve döllenmenin olması beklenir. Mikroenjeksiyon uygulamasında spermler tek tek tutulur ve yumurtanın içine yerleştirilir. Mikroenjeksiyon yöntemi daha çok erkek kısırlığında tercih edilir.

Genel sağlık üzerine önemli yan etkileri yoktur. Ancak, yumurtlama tedavisi esnasında, tedaviye aşırı cevap verilen durumlarda (OHSS; Ovaryen Hiperstimülasyon Sendromu) karın içinde sıvı birikimine ve yumurtalıkların aşırı büyümesine neden olabilir.

Tüp bebek tedavisi yaklaşık 2 ila 3 hafta civarında sürer. Hastanın bu süre zarfında devamlı merkezimizde kalmasına gerek yoktur. Yumurtaların gelişimi sırasında hastanın gün aşırı merkezimize gelip kan tahlili yaptırması ve ultrasona girmesi gerekir.

Tüp bebek uygulamasında yaş sınırı 45’tir. Unutulmamalıdır ki, yaş arttıkça tüp bebek uygulamasının başarısı ve bebek sahibi olma ihtimali düşmektedir.

Endometriozis rahim iç tabakasında bulunan ve her ay adet kanaması şeklinde dışarıya dökülen endometriumun vücutta rahim dışında bir yere yerleşmesi olarak tanımlanır. Genellikle yumurtalıklarda, tüplerde ve diğer pelvik organlarda bulunur. Rahim dışındaki bu endometriozis odakları ağrı ve kısırlık gibi problemlere neden olabilmektedir.

Dondurulmuş embryonun transferi hastaya ekonomik ve psikolojik avantajlar sağlar. Ancak dondurulmuş embryo transferi ile gebelik şansı taze embryoya göre daha azdır.

Embryo transferi öncesi uygulanan preimplantasyon genetik tanı (PGD) yöntemi ile embryonun cinsiyetini belirlemek ve istenen cinsiyetteki embryoları transfer etmek mümkündür ancak bu yönetmelikler ile yasaklanmıştır. Ancak cinsiyet gözeten hastalıklarda (örn; hemofili) uygulanabilir. (Tıbbi gereklilikler varsa)

Polikistik over sendromu en sık 30 yaş altı kadınlarda görülen bir çeşit yumurtlama bozukluğudur. Adet düzensizliği, aşırı kıllanma, şişmanlık, sivilce gelişmesi ve kısırlık gibi belirtileri vardır. Bazen kilo vermek bile hastalığın şiddetini azaltabilir. Polikistik over sendromu olan kadınlar gebe kalmak için genelde tedavi olurlar.

Normal şartlarda merkezimizde hazırlanmış olan özel bir odada sperm örneği verilmelidir. Çok zorunlu hallerde örnek evden getirilecek ise 20 dakikayı aşmayacak bir sürede merkeze ulaştırılmalıdır.

Normal yoldan bebek doğurmak ile arasında bir fark yoktur .

Dış gebelik rahim dışında, genelde fallop tüplerinin birinde başlar. Dış gebelik ihtimali %1 gibi nadir bir ihtimaldir. Genellikle tüplerine zarar gelmiş kadınlarda görülür. Ağrıyla beraber vajinal kanama gibi belirtileri olabilir. Dış gebelik tüpün patlamasına ve karın içine kanamaya neden olabilir. Dış gebelik genellikle cerrahi müdahale ile alınır. Erken dönemde saptanırsa, tıbbi (ilaç) tedavi şansı denenebilir.

Gebelik ihtimalini arttırmak amacıyla anne rahmine 3 embriyoya kadar transfer edilebildiği için, çoğul gebelik ihtimali daha çoktur.

Hamilelik embryo transferini takip eden 12. gün kanda yapılan gebelik testi sonucu anlaşılır .

Çiftin manevi ve maddi gücü elverdiği ölçüde tüp bebek uygulanabilir.

Aşılama ile ilgili kesin bir sınırlama yoktur fakat 5 – 6 uygulamadan sonra hamilelik elde edilmiyorsa daha ileri yöntemlerin denenmesinde fayda vardır.

heading021İki tüp bebek uygulaması arasında en az 3 aylık bir süre geçmelidir.

Kadın ve erkeğin ön değerlendirilmesi için kadının adetinin 2. – 3. günü, erkeğinse 3 – 5 günlük cinsel perhiz sonrası dönem idealdir. Bu dönemde gerekli hormon tetkikleri, muayene, ultrasonografi ve bulaşıcı hastalıklar ile tetkikler yapılır. Adet bitiminden sonraki ilk hafta içinde de gerekirse rahim içi değerlendirilir. Daha sonra çift için en uygun tedavi yöntemine karar verilir.

Kadın yaşı tedavi başarısında oldukça önemlidir. Diğer bir faktör yumurtalığın yumurta üretebilme kapasitesidir. Yaş ne kadar genç ise ve yumurtalık fonksiyonları ne kadar iyi ise, başarı oranı o kadar yüksektir. Genel başarı oranı yerine, bireyselleştirilmiş başarı oranı daha önemlidir.

Çiftler düzenli cinsel ilişkiye ve herhangi bir korunma yöntemi kullanmamaya rağmen 1 yıl içinde çocuk sahibi olamadıkları zaman kısırlık teşhisi ve tedavisi için merkezimize başvurabilirler. Eğer bayan yaşı 30’un üzerindeyse 5 – 6 aylık korunmama sonrası gebelik oluşmaz ise tetkiklerin yapılmasını önermekteyiz. Çünkü gebelik elde etmede bayan yaşı en önemli faktörlerden birisidir.

Kadında infertiliteye yol açan sebeplerin başında yumurtla ve tüplerle ilgili problemlerin yanı sıra endometriozis gibi nedenler; erkekte infertiliteye yol açan sebepler ise daha çok sperm bozuklukları ile ilgilidir.

Kısırlık, düzenli cinsel ilişkiye ve herhangi bir korunma yöntemi kullanmamaya rağmen 1 yıl içinde çocuk sahibi olamama durumudur. Dünyada çiftlerin yalaşık %10 – %15’i infertilite ile ilgili bir sorunla karşılaşırlar.

Myomlar, rahimden kaynaklanan ve iyi huylu olan tümörlerdir, yani kanserle alakaları yoktur. Üreme çağındaki kadınların yaklaşık % 20-25’inde bulunurlar. Farkedilmeyecek kadar küçük olanlar yanında çok büyük olanlar da vardır. Senelerce büyümeden var olanların yanında çok hızlı büyüyen myomlar da mevcuttur. Myomların gebeliği engelleyip engellemediğine karar vermek bazen zor olmaktadır. Pek çok doktorun büyük bir myom mevcudiyetinde gebe kalıp doğum yapan hastası olmuştur. Benzer olarak senelerce çocuğu olmayıp da miyom ameliyatından sonra gebe kalan hastalar mevcuttur. Miyomlar rahimdeki yerleşme yerlerine, sayılarına, büyüklüklerine göre çok farklı belirtiler verirler, bazen de farkedilmezler ve tesadüfen muayene sırasında varlıkları saptanır. Bu nedenlerden dolayı her kadının kendi durumuna göre bir plan yapmak daha uygun olacaktır. Bir miyomun kısırlık nedeni olup olmadığına karar vermek için dikkatli bir jinekolojik muayene gerekir. Genellikle 5-6 cm boyutlarında olup ta sık kontrollarda büyüme gösteren Miyomlar operasyonla alınmalıdır. Myom olupta gebe kalan kadın sayısı az değildir.

Bu tip kadınlarda kısırlık tedavisi endometriozisin yerleşme alanlarına, ve yaygınlığına bağlı olarak farklılık gösterdiği için her kadını kendi durumuna göre değerlendirmek gerekir. Bazen kistlerin alınması gerekir, bazen kistler alınmadan tedaviye devam edilebilir. Endometriozisli kadınların hayat boyu takip edilmeleri gerektiği mutlaka hatırlatılmalıdır.

PCOS’li kadınlar hormonal yönden farklı oldukları için en çok ilaçla tedaviden fayda görürler. Zaten en çok kısırlık sebebi aylık yumurta gelişmesinin olmayışıdır. İlaçla yumurtalık uyarısı genellikle yumurta gelişmesi ve iyi bir gebelik şansı ile sonuçlanır. Fakat bu tip kadınlarda bazen yumurta gelişmesi için gereken doz ayarlamalarında zorluklar ortaya çıkar. Ya hiç yumurta gelişmez veya istenenden çok yumurta gelişerek tedavinin devamını imkansız kılar. Bu tip kadınlar ayrıca diyabet, hipertansiyon gibi diğer bazı rahatsızlıklara da aday oldukları için bu yönde de araştırılmaları ve gerekirse tedavileri yapılmalıdır. Hayat boyu takip gerekliliği konusunda uyarılmalıdırlar.

Hayır, bu ilaçlar kalıcı bir etki bırakmazlar. Zaten insandaki hormonların benzerleridir ve yeni üretim teknolojisi ile hemen hemen saf hormon elde etmek mümkün olmaktadır.

Bu gibi durumlarda tüp bebek uygulamasından önce daha önceki uygulamalara ait tedavi safhaları ve embriyoların laboratuvar bulgularını incelemek uygun olur. Gerekirse çift yeniden değerlendirilir, bazen ilave testler istenebilir. Karı-koca‘dan genetik test istenebilir. Yeni değerlendirme sonucuna göre nasıl bir tedavi uygulanacağına karar verilir.

Erken menopoz kadının 35 yaş öncesi adet görmemesi durumudur. Bu durumu olan kadınlarda çocuk isteği olsun veya olmasın mutlaka jinekolojik takipler yapılmalıdır. Çocuk isteği olan kadınlarda ilaç denemeleri yapılıp yumurta geliştirmeye çalışılabilir. Bu kadınlarda ön tetkiklerden sonra durum değerlendirilmesine göre yumurta gelişmesi için hiç olmazsa bir kere deneme yapılabilir. Genç yaşta adetten kesilenler de bazen yumurtalıklar cevap verebilir. Yalnız tüm olumsuz ihtimaller hastaya önceden anlatılıp ona göre karar vermesine yardımcı olmak gerekir. Sonuçların pek yüz güldürücü olmadığı çiftlere önceden söylenmelidir. Ayrıca, bu tip hastalarda ilerdeki yaşamında gelişebilecek durumlar ile ilgili bilgi verilmesi gerekmektedir.

Varikosel ameliyatı olup olmama sorusu çok sık gündeme gelen bir konudur. Bu konuda tüp bebek uzmanları ve üroloji uzmanları arasında bazı görüş ayrılıkları mevcuttur. Varikosel ameliyatının faydalı olma ihtimali en fazla % 50 vakada mümkün olabilir. İleri derecede sayı azlığı, hareket azlığı veya şekil farklılığı olan sperm analizi sonuçlarında pek düzelme olmuyor. Yine en iyi tedavisi yöntemi tüp bebek tedavisinde seçilmiş kaliteli spermin yumurta içine enjeksiyonudur (icsi).

İlaç tedavisinden fayda görebilecek erkek sayısı oldukça azdır. Genellikle ilaçların pek faydası olmamakta. Azospermide ilaç tedavisi denenmekle beraber sonuç faydalı olmamaktadır. En iyi yöntem tüp bebek tedavisinin kendisidir. Erkek için kullanılacak ilaç masrafı da oldukça yüksektir.

Kullanılan ilaç ücreti dışında kalan, ultrasonla yumurta gelişmesi sırasında gerek duyulan kontrollar ve hormon tahlilleri, yumurta toplanması için hastaneye yatış, ameliyathane ve anestezi, laboratuvar işlemleri, sperm alınıp hazırlanması, embryo transferi ve doktor ücreti (+ KDV) paket ücreti içindedir. Programa girmeden önce yapılan teşhis amaçlı hormon tetkikleri, rahim filmi (HSG), sperm tahlili, veya ilave tetkikler, yumurta gelişmesi amacıyla kullanılan ilaçlar ücrete dahil değildir.

Yumurta gelişmesi, toplanması, embryo oluşması, embryo transferi için uzun protokolda yaklaşık 1.5 ay, kısa protokolda 14-20 gün sürer.

Öngörüşme, muayene ve tetkikler yapılıp yönteme karar verildikten sonra adet kanamasının 2. günü başvurulmalı.

Klasik kısırlık tedavisi ile (aşılama) sonuç alınamayan vakalar, rahim kanalları kapalı olanlar, sperm analizinde sorun olanlar, azospermi, kadın yaşının 37 ve üzeri olması gibi durumlarda uygulanır.

Tüp bebek, uygulanan yöntemlerin Türkçe’de kullanılan genel adıdır. Mikroinjeksiyon bu yöntemlerin laboratuvarda kullanılan teknik adıdır. Tüp bebek yapıldığı zaman zaten mikroenjeksiyonla yapılmaktadır.